Ruhunuzun bu hayatta ne gibi dersler almaya geldiğini öğrenmek için doğum haritanızdaki Kuzey Ay Düğümü (KAD) ile Güney Ay Düğümü (GAD)’I hesaplamanız gerekmektedir. Bu noktalar mantığınız ve egonuzun değil, bilakis ruhunuzun sorularını açıklar.
Reenkarnasyon teorisi ruhunuzun bu dünyaya belli bir saatte ve belli bir yere bilinçli olarak, seçerek geldiğini söyler. Ruhunuzun bu hayata gelirken de eski yaşantılarından birtakım yetenek ve zorluklarla gelir. Doğum haritanız da ruhunuzun bu hayata geliş sebebinizi yansıtır. Ünlü psikanalist Carl Jung da doğum saatinin tesadüf olmadığını ve içinde bir gizem barındırdığını iddia eder. O da birçok psikanalist gibi hastalarında astrolojiden faydalanmıştır.
Haritanızda ilk ipucunuz burcunuzdur. Güneş burcunuz kişiliğinizi tanımlar. Örneğin Oğlak burcuysanız çalışkan, disiplinli, inatçı, sabırlı, aksi ve sıkıcı olarak hayatta yol aldığınız söylenir. Siz Zodyak’ın adeta mürebbiyesisinizdir. Ruhunuz açısından ise Oğlak olmayı seçmenizin sebebi bu burcun özelliklerini en yüksek perdeden hissederek yaşamaktır.
İkinci ipucu ise Kuzey Ay Düğümü’dür. KAD, ruhunuzun ne öğrenmek ve deneyimlemek istediğini haritanızdaki yerinden belli eder. Bu, bizim karmamızdır. Eğer karmamıza uygun dersler ve deneyimler yaşarsak hayatımızda herşey yolunda gider. Güney Ay Düğümü ise geçmiş yaşantılarımızdan getirdiğimiz özellikleri ifade eder ve geçmiş yaşantımızın etkilerinden henüz kurtulamadığımız çocukluk ve gençlik dönemimizi anlatır. Bu da bizim darmamızdır. Derinlerde bir yerde adeta hayatımızın içine işlemiş alışkanlıklar ve düşünce yapımız darmamızın etkisindendir. Darma, ruhumuzun uzaklaşmak istediği faydasız ve negatif özelliklerimizdir. Ama aynı zamanda da doğuştan gelen yeteneklerimizdir. Bu yeteneklerin farkına varıp, bulunduğu yerden çıkarmak ve fakat negatif özelliklerinden kaçınarak kullanmak karmamıza hizmet eder.
Darmamız, geçmiş yaşantılarımızın karmik özelliklerini taşır. Geçmiş yaşantımızda yarım kalan ya da düzgün sonuçlandıramadığımız işlerimizi yansıtır. Bu noktada doğuştan gelen yeteneklerimiz var olsa da ruhumuz aslında karmamızın özelliklerini edinmek ister. Bu sebeple haritanızdaki KAD noktası size hiç aşina gelmese de, çok zor gelse de hayatınızı tıkandığı yerden kurtaracak olan odur.
Örneğin, benim haritamda burcum Oğlak’tır. KAD ise Akrep burcunda ve 3. Evdedir. GAD ise, tam aksi yönde, Boğa burcunda ve 9. evdedir. Evler, hayatımızın hangi alanlarında derslerimizi alacağımızı gösterir. Hayatımı Satürn Dönüşümün gerçekleştiği 29 yaşıma kadar GAD’min doğrultusunda yaşadım. 9. Evdeki Boğa’nın ta kendisiydim. Ayaklarım hep yere basardı. Çok gerçekçiydim (Boğa). Yurtdışında yaşamayı seçmiştim (9. Ev). Her konuda derin bilgi sahibi olmaya çalışır (9.ev)ve bu bildiklerimi de kimseyle paylaşmaz, bunların üstüne yatardım (Boğa). Yurtdışında (9.ev) rahattım (Boğa). Çok özgür ruhluydum. (9.ev) Hayatımı maddi kazançlar üzerine kurmuş ve biriktirdiğim para miktarı bir yere gelmeden hareket etmemeyi kendime hedef koymuştum (Boğa). Bana ait olan şeyleri aşırı sahiplenir, ilişkilerimde maddiyatı benim-senin diye ayırırdım (Boğa). Huzursuzdum ama hayatımı bozmaya adeta bir oturan boğa olarak çok üşeniyordum.
Sonra Satürn’ümün dönüşüyle beraber ülkeme (3. ev) geri döndüm Astroloji merakım (Akrep) kesin dönmeye karar verdiğimde belirmeye başlamıştı zaten. Astroloji hakkında da merakımın başlamasıyla beraber derin bilgiler edinmeye başlamıştım. Bu bilgileri ve başka gündelik şeyleri de bloglayarak paylaşmaya başladım (3. Ev). Bütün bunlar olurken eşimle tanıştım. Özgürlüğüme düşkünlüğüm onun ikili kafadar olma arzusuyla, maddiyatçılığım onun hayatı hafife alışıyla bir arada olmakta zorlandı. Ama eşimin bana maneviyata dönmemi (Akrep) ve bunca bilginin üstüne yatmak yerine bunu paylaşmayı (3. Ev) öğrettiğini şimdi görüyorum.
Oğlak burcundaki Güneş’im disiplin, çalışkanlık, plan-program, somut veriler, zor hedefler, kontrollü duygular istiyor. Fakat ruhum maneviyata dönmemi, sezgilerimi fark etmemi, vermeyi de almayı da bilmemi ve bilinmeyeni aramamı söylüyor. Bulduklarımı da etrafımla paylaşmamı, susmamamı istiyor. Haritamda KAD’ımdan başka bir yerde Su grubundan kişisel bir gezegen olmaması da ruhumun bu yöndeki yolculuğunu zorlaştırsa da dengeyi bulmam için oldukça gerekli.
KAD’ıma doğru yönelmem bir karar verip yerine getirmekle olmuyor. Bu bir hayat yolu. Onlarca sene sürebilir. Bazen kaybolabilirsiniz. Ben bugün astroloji (Akrep) hakkında yazıyorsam (3.ev) bu noktaya bir günde gelmedim. Bundan on sene önce astrolojiyle ilgileneceğimi söyleseler, bilerek ve isteyerek yabancı ülkedeki rahatımı bırakacağımı söyleseler hayatta inanmazdım. Oğlak’lığım sayesinde planlı ve düzenli bir şekilde yazılarıma ve çalışmalarıma devam etmek istiyorum. Her zaman mümkün olamıyor. Hala orada değilim çünkü. Boğa’daki Güney Düğümüm beni hala sıklıkla tembelliğe itmekte. Rahata alıştırmakta. İşlerimi erteletmekte. 9. Evim araştırma yapmaktan felç oluncaya kadar bilgi toplamaya ve sonra da bunları unutmaya itiyor. Bazen Güney Düğümüm bana, eşimle aramda ‘benim-senin’ kavgası yaptırmakta. İşte bu gibi zamanlarda gelip bir astroloji yazısı yazmak, bir arkadaşımın haritasını yorumlamak benim için ruhani bir deneyim oluyor.
Uzun zamandır bu kadar sade ve anlaşılır bir dilde astroloji yazısı okumamıştım,Sayfanızı bulmam ☺️ Tamamen bir tesadüf eseri oldu desem.Gerçi hayatım boyunca tesadüflere hiç inanmamışımdır.Buda ayrı bir ironi 😄
YanıtlaSilAz önce Doğum bilgilerimi Kukai eğitimi verecek astroloğa verdim,eğitime uygun olup olmadığım konusunda karar verecekti.Doğum bilgilerime göre benden iyi bir Karma Astroloğu olurmuş.Şimdi yazınızı okudum KAD'ım Akrep GAD'ım Boğa sizin tam tersiniz.
Tam tersi derken KAD Akrep 9. Evde GAD Boğa 3.Evde evler ters demek istemiştim.
YanıtlaSilçok güzel bir yazı olmuş. youtube videolarınızı da çok beğenerek takip ediyorum. paylaşımlarınız için teşekkürler. :)
YanıtlaSilVedic ten otesi bos
YanıtlaSil